Dünyada sanayinin gelişmeye başlaması 18. yüzyılda İngiltere’de olmuştur. Arkasından batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da gelişme göstermiştir. Sanayinin gelişmesi ile birlikte el emeği, yerini hızlı üretim yapan makinelere bırakmıştır. Bugün sanayi gelişip büyümeden, ülkelerin gelişmesi düşünülemez. Sanayi, çok fazla insana iş imkanı sağlaması, ürünlerin uzun ömürlü olması ve pazarlamaya yönelik olması, üretimin kapalı mekanlarda yapılması ve doğal kaynakların değerlendirilmesi açısından ülkelere önemli imkanlar sunmuştur. Ancak beraberine bir takım problemler de getirmiştir.
Sanayi tesislerinin kurulup genişlemesi için sermaye, enerji, ham madde, ulaşım, pazarlama, iş gücü ve teknik eleman gereklidir. Bütün bunlar ülkelerin kalkınmasını sağlayan faktörlerdir. Ancak bir yandan da doğal kaynaklar tehlike altına girmiştir. Dünya küresel ısınma tehdidi altındadır. İklim değişiklikleri yaşanmakta ve doğal kaynaklar giderek tükenmektedir. Toprak gittikçe verimsizleşmekte ve tarım alanları gittikçe daralmaktadır. Bugünden yeterli ve gerçekçi önlemler alınmazsa gelecek nesilleri hiç de güzel bir dünya beklememektedir.
Arupa Birliği ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkeler bu kötü gidişin önüne geçmek üzere bir takım yasal düzenlemeler yapmakta, bir takım sınırlamalar ve kriterler belirlemekte, yeni bir takım denetimler uygulamaktadır. Yerli ve yabancı birçok kuruluş, çeşitli sektörleri ve çeşitli faaliyetleri ilgilendiren yeni birçok standart belirlemekte ve mevcut standartları güncelleştirmektedir.
Ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşları, endüstriyel üretimin birçok sürecini test edecek, analiz edecek, ölçümler yapacak ve sonuçlarını değerlendirecek laboratuvarlara, belli koşulları sağladıkları takdirde yetki vermektedir. Bu yetkilendirme çalışmalarının kendisi de TS EN ISO/IEC 17025 Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları için Temel Şartlar Standardı’na uygun gerçekleştirilmektedir.
Bütün bu çabaların tek bir ortak noktası bulunmaktadır: insan sağlığını ve çevre koşullarını tehdit eden uygulamaları kontrol altına almak ve daha yaşanılası bir dünya yaratmak.