EnglishArabicBulgarianChinese (Traditional)FrenchGermanRussianTurkishPersianGeorgian
Turc Laboratuvar

İş Sağlığı ve Güvenliği

İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının tek bir hedefi bulunmaktadır, o da hangi sektör ve faaliyet olduğuna bakılmaksızın tüm çalışanları iş kazalarından ve olası meslek hastalıklarından korumaktır.

İş sağlığı ve güvenliği açısından ülkemiz istatistiklerine bakıldığında, durum çok iç açıcı değildir. İş kazaları yüzünden ortalama her gün dört çalışan yaşamını kaybetmektedir. Her yıl 150 bine yakın çalışan iş kazası geçirmekte ve yaklaşık 15 bin çalışan sakat kalmaktadır. Yine istatistiklere göre ülkemizde en fazla iş kazası madencilik ve metal iş kollarında meydana gelmektedir.

Oysa mevcut yasal düzenlemeler işverenlere önemli sorumluluklar yüklemektedir. Örneğin, işletmelerde kullanılan makinelerin ve başvurulan çalışma yöntemlerinin, güvenli ve sağlığa zarar vermeyecek koşullarda olması gerekmektedir. İşletmelerin faaliyet alanına bağlı olarak, kullanılan biyolojik ve kimyasal maddelerin etkilerine karşı çalışanların, uygun koruyucu önlemlerle olabildiğince korunması gerekmektedir. Çalışanların kapasitelerine uygun görev ve sorumluluk verilmesi, bu konudaki yetersizliklerine karşı gerekli eğitimlerin sağlanması gerekmektedir. İşverenler, işletmenin büyüklüğüne ve faaliyet alanına uygun olarak iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorundadırlar. Aynı zamanda işverenler, işletmenin faaliyetlerini, yapılan iş ile ilgili uygulamaları ve tespit edilen iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığını sürekli olarak izlemek zorundadırlar. Çalışanlara, yaptıkları işin tehlike boyutuna uygun şekilde koruyucu giysilerin ve donanımın sağlanması gerekmektedir. Keza işletmedeki çalışma düzeni, iş sağlığı ve güvenliğini olumsuz şekilde etkilememesi gerekmektedir. İşverenler, çalışanların aşırı derecede bedensel ve zihinsel yorgunluğunu önleyecek önlemleri almak zorundadır. İşletmede olası kazalara karşı gerekli önlemler alınmış olmalıdır. Nihayet işletmelerde, iş sağlığı ve güvenliğine yönelik bilimsel ve teknik bilgiler el altında bulundurulmalıdır.

Buraya kadar sayılanlar, iş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlere düşen sorumluluklardı. Ancak doğal olarak bu konuda çalışanlara da düşen sorumluluklar bulunmaktadır. Örneğin, çalışanlar yaptıkları iş yüzünden veya ihmalleri yüzünden kendilerinin ve yanındaki diğer çalışanların güvenliğini korumak zorundadırlar. İşletme tarafından tespit edilen iş süreçlerine ve verilen talimatlara ve iş sağlığı ve güvenliği süreçlerine uymak zorundadırlar. Kendilerine verilen güvenlik donanımlarını ve koruyucu giysileri doğru kullanmak zorundadırlar. Tehlike yaratabilecek durumları yakından takip etmek ve tehlikeleri gecikmeden yöneticilere bildirmek zorundadırlar.

İstatistiklere bakıldığı zaman, yaşanan iş kazalarının yüzde 80’e yakın bir kısmının, çalışanların güvensiz eylemleri yüzünden meydana geldiği, yüzde 20’sinin ise çalışma ortamının güvenli olmaması yüzünden meydana geldiği anlaşılmaktadır.

İşletmelerde işlerin yapılması ve faaliyetlerin sürdürülmesi sırasında ortaya çıkacak tehlikelerden ve çalışanların sağlığına zarar verecek koşullardan korunmak ve daha güvenli bir çalışma ortamı sağlamak için yapılan sistemli ve bilimsel çalışmaların bütününe iş sağlığı ve güvenliği denmektedir.

O zaman iş sağlığı ve güvenliğinin temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Güvenli ve sağlıklı bir çalışma ortamı sağlamak
  • Çalışma ortamından kaynaklanan güvenlik ve sağlık risklerine karşı çalışanları korumak
  • Çalışanların refahını temin etmek ve bu durumun sürekliliğini sağlamak
  • İşletmelerde üretimin kesintisiz devam etmesini sağlamak
  • İş verimini yükseltmek

Yaşanan kazalar ise büyük ölçüde, çalışanların kendi hatalı ve güvensiz davranışları yüzünden, işin tanımlanma ve dağıtımındaki aksaklıklar yüzünden, çalışanların acele etmeleri yüzünden ya da iş güvenliği konusunda çalışanların yeterli bilince sahip olmaması yüzünden meydana gelmektedir.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), iş kazalarını, önceden planlanmamış olan, bilinmeyen ve kontrol altına alınmamış olan ve çevreye zarar verecek nitelikte olan olaylar olarak tanımlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise, çalışanların yaralanmalarına, makinelerin ve donanımlarının zarara uğramasına ve üretimin bir süre durmasına yol açan olaylar olarak tanımlamıştır. Her iki tanımda da ortak noktalar, beklenmeyen ve istenmeyen olayların yaşanması ve bundan can ve mal güvenliğinin zarar görmesidir.