EnglishArabicBulgarianChinese (Traditional)FrenchGermanRussianTurkishPersianGeorgian
Turc Laboratuvar

Kimyasal Faktör Haritalandırması

Çalışma ortamlarında çalışanların sağlıklarını tehdit eden kimyasal faktörlerin başında gaz, buhar, toz ve duman gelmektedir. Esas olarak çevrede nereye bakılsa, bir kimyasal ile karşılaşılmaktadır. Duvarların boyası, yalıtımı, araçların yakıtı, giysilerin kumaşı, çeşitli ilaçlar, tarım ilaçları ve suni gübrelerin bir yanında hep kimyasallar bulunmaktadır. Gerçi bu kimyasalların üretilmesi ve kullanılması, ülkelerin ekonomik gelişimlerinde ana unsurlar arasındadır. Bu yöndeki istatistikler şaşırtıcı gerçekleri ortaya koymaktadır. Dünyada beş milyonun üzerinde farklı kimyasal madde bulunmaktadır. Yıllık kimyasal üretimi 400 milyon ton civarındadır. Üretilen kimyasal maddelerin on bine yakını insan sağlığı açısından tehlikeli kabul edilmektedir. Üstelik bunlardan iki yüze yakını kanser yapıcı özelliktedir. Her yılda ortalama bin civarında yeni kimyasal madde üretilmekte ve piyasaya sunulmaktadır. Ancak bu gelişmeye rağmen bu kimyasal maddeleri üretenlerin ve kullananların sağlıklarının ne şekilde etkilendiğine yönelik herşeyin tam olarak bilindiği söylenemez.

Aslında kimyasal maddelerin üretilmesi, kullanılması, doğal ortamdan alınarak değiştirilmesi veya sentetik yollarla yeni kimyasal maddeler elde edilmesi doğanın dengesine bir müdahaledir. Bir yandan insan yaşamı kolaylaştırılsa da bir yandan da insan sağlığı açısından zararlı sonuçlar da yaratmaktadır. Bu zararların bir kısmı tolere edilse de bir kısmı canlılar ve ekosistem üzerinde risk oluşturmaktadır.

Bu nedenle bir yandan yapılan yasal düzenlemeler ile kimyasal maddeler ile çalışanların ve bunlardan etkilenenlerin korunmasına yönelik kriterler ve sınırlar belirlenirken, bir yandan da yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından bir takım standartlar oluşturulmaktadır.

Yetkili laboratuvarlar hem kimsayallardan korunmaya yönelik ölçüm ve analiz çalışmaları yapmakta hem de işletmelere kimyasal faktör haritalandırmaları yaparak işletmenin riskli bölgelerini daha belirgin hale getirmektedir. Bu sayede işletmelerin riskleri anlamaları ve önlem almaları daha kolay hale gelmektedir.